Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ünye İlçe Başkanı İsa Maral, 91.1 frekansında Şahane Radyo’da Gazeteci ve Radyo Program Yapımcısı Ali Öztürk’ün sunduğu ‘Kentin Sesi’ programına konuk olarak gündeme dair değerlendirmeler yaptı.
İsa Maral, Gazeteci Ali Öztürk’ün “Siz 3 dönemdir İlçe Başkanlığı yapıyorsunuz. Partinizde de uzun yıllardır varsınız. Parti liderleri ile ilgilide mutlaka bir kanaatiniz vardır. Yeni Genel Başkan Özgür Özel partiye bir ivme kazandırdı mı? Kemal Kılıçdaroğlu ile de çalıştınız, Özgür Özel ile devam ediyorsunuz. İki başkan arasındaki fark nedir?” sorusuna partilerin devamlılık esasına dayanarak siyaset yaptığını ifade ederek, şunları söyledi:
-“Parti bundan 15 yıl öncesinden çok daha fazla bir kurumsal yapıya sahip”-
“Benim bir ilçe yöneticisi olarak ve 2011’den beri de yönetici olarak, önce il yönetim kurulu üyesi, daha sonra da Belediye Başkan adayı, Milletvekili adayı ve Ünye’de İlçe Başkanlığı dönemi ve öğrenciliğimden beri Sosyal Demokrat Halkçı Parti, CHP’nin tümünün kongrelerinin tamamını yakından takip ederim. Bunda 12 yıl Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlık dönemi var. Bu dönem içerisinde CHP’nin kurumsallaşmasına tanık olduk. Sloganın ötesine geçecek bir yaklaşımla parti kurullarını çalıştırdı ve şuanda iddia edebiliriz parti bundan 15 yıl öncesinden çok daha fazla bir kurumsal yapıya sahip. Tabi zaman içinde seçim başarısızlıklarını da yaşadık.
-“Türkiye’yi yönetmeye hazırlık yapan çok ciddi bir örgütlenmiş parti yapısına sahibiz” -
Bazen gözlerimizin parladığı 2019 seçimleri gibi dönemlerde oldu. Fakat Türkiye’yi yönetmeye hazırlık yapan çok ciddi bir örgütlenmiş bir parti yapısına sahibiz şuanda. 2019’da bazı başarıların peş peşe geleceğinin sinyallerini almıştık.
-“Karşımızda devletleşmiş bir iktidar partisi var” -
Tabi karşımızda devletleşmiş bir iktidar partisi var. Bunu neden söylüyorum, eski Milletvekilleri Büyükelçi atanıyor, Valiler parti örgütünden bazıları. AKP’nin yönetim kadrosundaki avukatlar hakim yapılıyor, yönetici oluyor. Ciddi bir kadrolaşma var ve Cumhurbaşkanı’nın tek imza ile harcama yetkisi olan ve bütçedeki kalemleri bir yerden bir yere tek imza ile aktarabileceği bir devlet yapısı var. Bunun karşısında başarılı olabilmek için çok çok daha çalışmak lazım.
-“Bu başarı, bir birikimin sonucu. CHP çok değişik kesimlere indi” -
Son seçimlerde vatandaşın algısı ile ‘İttifak yok, CHP’nin seçim kazanması zor’ psikolojisine kapılıp, oy verme davranışında aleyhimizde bir beklentim de vardı. Ama bir Adıyaman’ı kazanırız, kimse beklemiyordu. Afyon’da seçim kazanmayı beklemiyorduk. Demek ki burada isabetli kararlar verilip, isabetli saha araştırmaları yapılıp düzgün adaylar konulmuş. Bunda bir başarı var. Genel Başkanımız Özgür Özel’in vatandaş gözündeki imajı da önemli. Ama bu başarı bir birikimin sonucu. CHP çok değişik kesimlere indi.”
Gazeteci Ali Öztürk’ün “CHP’de tüzük kurultayı yapıldı. Bu CHP’de daha demokratik bir düzleme mi getirdi? Tüzük Kurultayının CHP için en önemli kazanımı veya kaybı nedir size göre?” sorusuna İsa Maral, şu yanıtı verdi:
-“Üyelerin partiye sahip çıkması sağlandı” -
“Nereden baktığınıza bağlı. Birincisi bölgesel dengelerde göz önüne de alınarak tüzük de 28 madde dağıldı. Tüzüklerin ilk maddeleri üye ve üyeliklerin durumudur. Burada üyelerin kazanılması veya işin içine sokulması bakımından üyelere belirli yükümlülük ve sorumluluk verilmesi için biraz daha ileriye gidildi. Yani üyelerin partiye sahip çıkması sağlandı. Bu da parti içi kurulların oluşmasında ve adayların belirlenmesi için üyelere belirli kriterler getirildi. Bu olumlu.
-“Öncekine göre biraz daha demokratik”-
TBMM’de Milletvekillerinin seçimi ve Belediye Başkanları seçimi konusunda bazı değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerde, 3-4 tane aday belirleme yöntemi belirlendi. Bu da birincisi hakim denetiminde ön seçim. Tüm üyelerin katılımı ile örgüt denetiminde ön seçim. Birde Genel Başkanın kendisinin bizzat parti meclisinin belirleyeceği adayla seçime gitme. Bunda Genel Başkanın aday seçimi yüzde 5’ten yüzde 15’e çıkması başta anti demokratik görüldü. Ama orada bu 3 kategoriye ayrıldı. Genel Başkanın tek başına belirleyeceği adaylar. Bunda yüzde 5 kişinin liyakatinden yararlanacağı, yüzde 5 kadın ve gençler, yüzde 5’te parlamento üyeleri şeklinde belirlendi. 2015’te aday belirleme yönetimi daha demokratikti ama orada ittifak durumunda ne olacağı göz önüne alınmamıştı. Göz önüne alınmadığı için bu esnetilmişti. Bu esneklikten de parti yönetimi o dönemde tamamını Genel Merkez’den belirlediler. Şimdi ona bazı kriterler getirildi. Yani öncekine göre biraz daha demokratik.”
Ünye Kent / Yücel ARSLANTEKE